Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney: Amerika, Ne Irak’ta, Ne De Suriye’de Kalıcı Değil! Kesinlikle Bölgeyi Terk Etmek Zorunda Kalacak!
Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının İmamı Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, dün akşam video konferans yöntemiyle ülkedeki üniversitelerde faaliyet gösteren öğrenci topluluklarının temsilcileri ile bir grup öğrenci ile görüştü.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, üniversite öğrencileri ve öğrenci toplulukları ile oturumunda yaptığı konuşmada, Afganistan, Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgedeki savaş ve buhranların Amerika’nın menfur sebeplerinden kaynaklandığını belirterek, ”Amerika açıkça Suriye’de petrol olduğunu ve bunun için de oraya askeri birlikler indirdiğini söylüyor ama onlar ne Irak ne de Suriye’de kalıcı değiller ve kesinlikle oraları terketmek zorunda kalacaklar” dedi.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney sözkonusu oturumda, başta ABD’nin içinde olmak üzere dünyanın değişik yerlerinde Amerikan bayrağının yakılmasının milletlerin bu rejime duyduğu nefreti bariz bir şekilde gösterdiğini belirterek, ”milletlerin dışında hatta ABD’nin müttefiki olan ülkelerin liderlerinden bir çoğu da, Amerikan yönetimine olan nefretini açıkça dile getirmekteler ve ona güvenilmeyeceğini bildiriyorlar’ dedi.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, Amerika’ya olan şimdiki nefretin bir bölümünün başta ABD başkanı ve dışişleri bakanı olmak üzere ABD’li yetkililerin, ölçüsüz, mantıksız, küstahça ve çok konuşmalarından kaynaklandığını ifade ederek, “Elbette ABD’ye nefret yalnızca bu değil, uzun vadede Amerika’nın katliam, adaletsizlik, terörist yetiştirme, gerici ve zorba devletlere ABD’nin destek çıkması, siyonist İsrail rejimine destek vermesi ve son olarak da koronada sergilediği zayıf tutumundan kaynaklanmaktadır” açıklamalarında bulundu.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, oturumda ayrıca ülkenin Amerika’nın zorbalığına karşı güçlü bir şekilde direnmesi ve karşı koymasına da değinerek, ”düşmanın İran milletini, kendine olan güvenini yıkmak için akla hayale gelmedik girişimlerde bulunduğu açık bir gerçek ama düşmanın onca çabalarına rağmen Allah’ın inayetiyle sonuç düşmanın arzularının tam aksine olmuştur” diye konuştu.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, düşmanların İran halkına karşı olmasının ana sebebinin diğer halklara çekici bir modelin oluşturulmasını engellemek olduğunu ifade ederek, ‘İslam Cumhuriyeti, emperyalist cephe ile siyasi, düşünsel ve yumuşak savaş ve muhtemelen sert çarpışmanın odağında yer almış ve almaktadır’ dedi.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, İran’ın güçlü ve zalim emperyalizm cephesine galip gelmek için büyük kapasiteye sahip olmasının kuşku götürmez bir gerçek olduğunun altını çizerek, ‘Son 40 yıldaki askeri ve sivil deneyimler, aziz İran halkının inatçı düşmanlarına galip gelecek kapasiteyi bulundurduğunu iyice kanıtlamaktadır’ diye konuştu.
Ülkenin geniş zulüm, küfür ve emperyalizm cephesine karşı mücadele için büyük kapasitelerinden birinin İran halkının tamamında içselleşmiş güç ve saygınlık duygusu olduğuna dikkati çeken Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, ‘İzole ve sayıca az olan ve kendi zaaflarını İslami toplum ve düzene atfeden bazı negatif düşünenlerin olmasına rağmen, ülkede genel ve derin saygınlık ve güç duygusu vardır’ değerlendirmesinde bulundu.
Emperyal ve sömürgeci güçlerin önemli yöntemlerinden birinin halklar arasında küçümsenme ve kimliksizleştirme duygusunu oluşturmak olduğunu belirten Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, ‘İslam Devrimi’nin zaferi, gençlerimizde ve İran halkında, görünürde olmayacak bir işi yani başta ABD olmak üzere yabancı güçler tarafından desteklenen despot devletleri ortadan kaldırmanın ve dünyayı hayrete düşürmenin mümkün olduğunu gözler önüne serdi’ diye ekledi.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, korona virüs konusunda ülkenin çabaları, fedakarlıkları ve mücadelesinin diğer ülkelerle mukayese edildiğinde İran’ın durumunu takdire şayan nitelerken, İran halkı ve sağlık kadrosu ve bu alanda emeği geçenlere teşekkür ederken, ayrıca İran’ın son zamanlarda ilk kez bir askeri uyduyu uzaya başarılı bir şekilde göndermesinin de İran’ın gücünün ve itibarının artmasına vesile olduğunu söyledi.
