Seyyid Hasan Nasrullah’ın İslami Vahdet Konferansı’ndaki konuşması; Vahdet ve işbirliği ile istikbarı dize getirebiliriz

Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah Salı akşamı, Tahran’da düzenlenen 35’inci uluslararası vahdet konferansının ilk gününde yaptığı görüntülü konuşmada deneyimler ve tecrübelerin paylaşılması amacı ile İslam alimlerinin Tahran’da bir araya gelmesi için İslami ülkeler tarafından komite oluşturulması zaruretini dile getirdi.

Seyid Hasan Nasrullah 35. uluslararası İslami vahdet konferansın ilk gününde bir video mesajında İslam dünyasının yıllardan beri büyük sorun ve entrikalarla karşı karşıya olduğunu, istikbar güçleri ve başında Amerika’nın Müslümanların ilişkilerini hedef aldığını, diğer yandan İslam inkılabı ardından yakınlaşma ve işbirliği ve insicam çerçevesinde çeşitli yollarla Müslümanlar arasında çalışmaların yapıldığını söyledi.

Hizbullah genel sekreteri son 20 yılda İslami vahdet konferansında gerçekleştirilen bazı sonuçların bir çok tehdit ve sorunun geride bırakılmasında önemli rolü olduğunu vurguladı. 

Nasrullah ayrıca “bizim gerçek ve mübarek temel hedefimiz, Müslümanlar arasında vahdet ve barış toplumunun gerçekleşmesi olması gerekiyor; ihtiyacımız olan ve onlarca yıldır aradığımız mübarek şey ise mezhepçiliğin ve birliğin ötesinde bağımsızlıktır” dedi.

Hizbullah genel sekreteri ayrıca birlik, beraberlik ve iş birliği ile Amerika’yı ve istikbarı dize getirmeye ve onları yenmeye çalışmamız gerektiğini; niyetlerin temiz ve Allah için olduğunda başarının da geleceğini sözlerine ekledi.

Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri  İslami mezhepleri yakınlaştırmak ve Müslümanlar ve İslami ulemalar arasında  işbirliği ve yakınlaşmayı güçlendirmek için bu açıklamalarda bulundu.  Seyyid Hasan Nasrullah’ın bu sözleri özellikle de mevcut kritik ve tehlikeli ortamda ve İslami topraklar ve ülkelerin zor günlerinde daha da önem kazanmakta ve dikkate şayandır.  Böyle bir dönemde,  İslam düşmanları,  İslami ülkeleri parçalamak ve bölmek, ayrıca İslami kutsallıkların değerini düşürmek nihayetinde İslami eserleri mahvedip  Siyonist Rejim İsrail’i   normalleşme süreci dahilinde  İslami ülkelere yutturarak  Arap rejimlerini de egemenlikleri ve hakimiyetlerini sürdürmek için bu gayrı meşru rejime dayatmaya çalışmaktadır.   

Gerçekte Seyyid Hasan Nasrullah’ın   bu sözleri,  İslami ulema vesilesi ile İslami ülkelerin  kamuoyunun aydınlatılmasına ve  Batı Asya bölgesi özellikle de İslam alemine yönelik tehditler ve komplolar karşısında farkındalığın arttırılmasına yöneliktir.  Ayrıca  İslam alimleri arasında işbirliği ve yardımlaşmalar ve yakınlaşmaların güçlendirilmesi ve İslami milletlerin  ve İslami ülkelerin  sahte Siyonist Rejimi ile ilişkilerin normalleştirilmesi tehlikeleri hususunda aydınlatılması da Seyyid Hasan Nasrullah’ın vurgu yaptığı konular arasında yer aldı. 

 Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, bu çerçevede  geçen yıllardan itibaren, İslam aleminin  büyük fitneler ve sorunlar ile karşı karşıya kaldığını ve başta Amerika olmak üzere emperyalizmin ve tahakkümün  Müslümanlar arasındaki ilişkileri hedef aldığını  vurguladı.   Bu yüzden  İslami Vahdet Konferansının işlevleri ve rollerinden biri de  bu doğrultuda tanımlanabilir.  Seyyid Hasan Nasrullah’ın  vurguladığı gibi   son yirmi yılda  İslami Vahdet Konferansında  gerçekleşen sonuçlar ve kazanımlar  birçok tehdit ve zorlu ve sıkıntılı durumun geride bırakılmasında ve tehditler ile karşılaşmada önemli bir rol oynamıştır. 

Seyyid Hasan Nasrullah’ın  sözlerinin öneminin bir başka yönü de  bölge ötesi sultacı ve tahakküm yanlısı güçlerin  Siyonist Rejim İsrail gibi kanser tümörü etrafında toplanarak,  şeytani siyasetlerini hayata geçirmede  Müslümanların vahdetini İslam alemine karşı komplolar ve  şom planların yürütülmesinde en önemli engel olarak görmeleridir.  Öyle bir süreç ki  bölgede kimi Amerika’ya bağlı kuklalar ve rejimler yardımı ile bölge milletlerine karşı yürütülmek istenmektedir.  Tam da bu nedenden dolayıdır ki Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah,  vahdet, koordinasyon ve İslam alimleri işbirliği sayesinde Amerika ve tahakküme diz çöktürmek zaruretinden söz etmektedir.   Çünkü  Seyyid Hasan Nasrullah  Müslümanların birliği ve vahdetinden doğan bu koordineli çabaları  şeytani planlara karşı koymanın en etkili yolu olarak görüyor.  Mevcut dönemde İslam aleminin Filistin’de İslami kutsallıkların gaspı ve işgali, Müslüman kimliği yok etme ve İslami ülkeler arasında tefrika ve kutuplaşma gibi  komplolar yürütüldüğü bir sırada   Seyyid Hasan Nasrullah’ın  sözleri  İslam’ın bu krizlerden çıkmasının çözümü sayılmaktadır.  Bu çözüm yolu ise tam da Amerika, Siyonizm ve Suudilerin  komplolarının tam karşı noktası olarak değerlendirilmelidir.