Filistinli gruplar, Beyrut toplantısında birlik ve direnişe vurgu yaptılar
Filistinli gruplar Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ortak bir oturum düzenleyerek Filistin aleyhindeki türlü komploları kınayıp bu tür gerici Arap-Siyonist ve Batıcı komplolara karşı birlik olmaya ve direnişe vurgu yaptılar.
Filistinli gruplar Birleşik Arap Emirliklerinin Siyonist Rejim İsrail ile anlaşmasına ilk ciddi tepkisi çerçevesinde 3 Eylül günü Beyrut’taki ortak oturumda bir araya gelerek stratejik bir görüşme yaptılar.
Sözkonusu oturum, 20 yılın ardından 14 Filistinli hareketin makamları ve genel sekreterlerinin bir araya gelişi ile gerçekleşen Filistinli grupların ilk oturumu idi. Bu oturumun başkanlığını ise Filistin Özerk Teşkilatı başkanı Mahmut Abbas sanal olarak Ramallah’tan yaptı.
Tüm Filistinli grupların bu oturuma katılması ve Mahmut Abbas tarafından liderliğinin üstlenmesi ” Filistinlilerin, gerici Arap-Siyonist Rejim İsrail ve Batıcı eksene karşı mücadelede tek ses ve kenetlenmiş olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda ise Mahmut Abbas sanal bağlantısında şöyle bir açıklamada bulundu:” Biz bugün bir araya geldik. Çünkü tek milletiz. Ülkümüz aynı, Filistin ve Kudüs bizi bir araya toplamıştır. “
Bu oturumun öneminin bir başka nedeni de Filistinli grupların komploların farkına varmasının göstergesi olmasıdır. Bu doğrultuda Filistinli gruplar ve hareketlerin makamları ve genel sekreterleri Filistin aleyhindeki mevcut gelişmelerin geçmişte görülmediğini ve tehlikeli bir seviyeye ulaştığını belirtti.
Halihazırda Filistin üç önemli komplo ile karşı karşıyadır. Yüzyılın Anlaşması, Amerika’nın tasarlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu ve kimi boyutlarının da şimdiye dek hayata geçirilen şom bir komplo planıdır. Bir başka komplo planı da Siyonist Rejim İsrail’in uygulayıcısı olduğu Gazze Şeridi’nin ilhak projesidir. Filistinli grupların birliği ve de direnişi yüzünden ancak bu proje hala hayata geçirilememiştir.
Birleşik Arap Emirliğinin Siyonist Rejim İsrail ile ilişkilerini normalleştirdiğini resmen açıklaması da bir başka komplo planıdır. BAE böyle bir komplo planını açıklamasına rağmen ancak Suudi Arabistan’ın semalarında Siyonist Rejim uçaklarına uçuş izni vermesi de Siyonistler ile Riyad arasındaki diplomatik ilişkilerini normalleştirildiğini ve bir başka komploya imza atıldığını gösterdi.
Filistinlilerin Lübnan oturumunun üçüncü stratejik önemi ise, komplolara karşı ortak görüştür. Filistinli gruplar tüm barış ve uzlaşma anlaşmaları özellikle de Oslo barış anlaşmasının feshedilmesine ve her üç komplonun liderliğini üstlenen Amerika ile tüm ilişkilerin kesilmesine ve Siyonist Rejim İsrail karşısında mücadelede birlik olmaya vurgu yapıyorlar. Gerçekte 12 Filistin hareketi ve grubu Lübnan oturumunda birlik ve direnişi, Siyonist Rejimin yenilgi faktörü ve üç komplonun hezimete uğratılması etkeni olarak değerlendirdiler.
Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS siyasi büro başkanı İsmail Heniye Beyrut oturumunda bu hususta şöyle bir açıklamada bulundu:” Yapmamız gereken ilk iş Filistin’i organize etmek ve ulusal birliği geri kazandırmaktır. Çünkü komplolara karşı mücadelenin temeli ortak tutumdur. “
Filistinli gruplar ve hareketlerin temsilcileri ve liderlerinin Lübnan’daki oturumunun en önemli sonuçlarından biri de uzlaşmacı Gerici Arap eksenine gönderdikleri mesaj idi. Bu doğrultuda uzlaşmacı Arap ülkelerinin Filistin’i destekleyip desteklememe konusunda bizzat hiçbir seçim hakları olmadığı sırf Amerika’nın bu alandaki siyasetlerinin uşaklığını yaptıkları gözler önüne serildi.
Gerçekte Filistinliler bu oturumda uzlaşmacı Arap rejimlerinin desteklerinden umutlarını kestiğini ve yollarını onlardan ayırdıklarını göstermiş oldular. Bu doğrultuda Filistin Kurtuluş Hareketi üyesi Salah Yusuf ise bu oturumda şöyle bir açıklamada bulundu:” Amerika her daim barış komplosu ise Filistin’i hançerlemiş ve bugün de satılmış Arap liderleri Amerika ile bu süreçte aynı safta yer almışlardır. “
Bu doğrultuda İsmail Heniye de direniş stratejisine dayalı güçlü bir koalisyonun kurulmasına vurgu yaptı.
