Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney Açısından Düşmanın Stratejileri
Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının İmamı Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, İran ilmiye havzaları yüksek konseyi üyeleri ile görüşmede, düşmanın inkılabın etkin noktalarını tespit etmek ve esas temellerine darbe vurmak için plan yaptığına işaretle, “ilmiye havzaların düşmanın hedeflerinden olduğunu” belirtti.
İran halkı İslam inkılabının zaferinden geçen 40 yılı aşkın zaman diliminde düşman tarafından geniş çaplı komplolara şahit olmuş ve bu süreç hiçbir zaman durmamıştır. Bu yüzden İslam inkılabı rehberi tehditleri defetmenin en önemli yollarından birinin düşmanı tanımak olduğunu her zaman belirtiyor.
Önceden yaşanan olaylar ve son dönemdeki gelişmelere bakılırsa düşmanların İslam Cumhuriyeti nizamını yok etmek için çeşitli planlar tasarladığını gösteriyor.Siyasi meseleler uzmanı Menuçehr Muhammedi şunları kaydediyor:
“Amerika’nın İran karşıtı planlarını 3 döneme ayırabiliriz. Birinci dönem sert savaştır ki inkılabın ilk on yılıdır. İkinci dönemi ise yumuşak savaştı ki hş 88 yılına kadar sürdü ve bu dönemde halkın tüm düşünce ve inançlarını sorguladılar.
Üçüncü dönem ise, nüfuz dönemidir ki bu dönemde hükümet dairelerine nüfuz etmek dönemidir ve tüm yollara başvurarak İslam nizamını yok etmek için muazzam hareketler başladı.”Başka bir ifade ile İran halkı düşmanlarının İslam inkılabının zaferinden bu yana inkılabın temelleri ve ülkülerine darbe vurmak için çeşitli yöntemleri işe aldıklarını ve nizamın devrilmesi için geniş komploları gerçekleştirmeye çalıştıkları söylenebilir.
Bu bağlamda İran kültürünü islami inançlardan boşaltmak ve kimliksizleştirmekle birlikte batı yaşam tarzı ve kültürünü yaygınlaştırmak, dünya istikbar güçlerinin planlarıdır.Düşmanlar propaganda ve medyatik operasyonlarda çeşitli konular oluşturarak ve de yaşananları büyüterek, İran halkının düşüncelerini ve inançlarını değiştirmek, güçsüzleştirmek ve şüphe uyandırmaya çalıştılar.
Toplumun sosyal kültürel akımlarını değiştirme ve değerleri altı üst etme sürecinde islami model yaşam tarzı yerine batı yaşam tarzını yaymaya çalışmak ve halkın dini inançlarının temelini zayıflatmak, düşmanların İran’a karşı planlarının gündeminde yerini aldı.
Düşmanlar kendi teorilerinde İran toplumu, ancak din adamları, silahlı güçler, devrim muhafızları, gönüllü halk güçleri Besic, inkılap değerleri ve özellikle direniş kültürünü gibi inkılabın güç kaynaklarının zayıfladığı zaman zayıflar ve kontrol altına alınabilir.
Bu yüzden halk arasında ümitsizlik oluşturmak, din alimleri ve bilimsel seçkin kesimini birbirinden ve de nizamdan ayırma çalışmalarını gündemlerine almışlardır.
Düşmanlar bu şekilde toplumu, istikbar sulta güçlerine karşı İran halkının direnişinin en temel faktörü olan dini ve devrimci inançtan boşaltmaya çalışıyorlar. Onlar toplumda ilerleyici ve dinamik unsurları toplumdan almaya çalışıyorlar.
Nizamın zayıf ve işlevsiz olmasından yumuşak ve sert saldırılara kadar tasarlanan planlar, düşmanın nizamın sermayelerini zayıflatma bağlamında İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı saldırılarını oluşturuyor.
Fakat İslam inkılabı tüm bu saldırılara rağmen zayıflamamış ve ileriye doğru hareketi ile siyasi ve sosyal hayat alanında hak taleplik akımın simgesine dönüşmüştür.
Bu önemli ve stratejik faktörün devam etmesi nedeni ile düşmanlar İran’a darbe indirmek için yeni planlar ve hedeflerin peşindeler ve bu hedeflerin temel odaklarından biri ise dini ilimler havzasıdır.
İslam inkılabı rehberi de beyanatında bu konuya değinerek bu akımın inkılabın aslı üzerine odaklanmıştır.
Hazreti İmam Seyyid Ali Hamaney, İran İlmiye Havzaları Yüksek Konseyi üyeleri ile görüşmesinde, “İslam İnkılabından ve İslam Cumhuriyeti’nin büyük kurucusu İmam Humeyni’nin özverileri ve fedakarlıklarından güdülen hedefin İslami şeriat ve hakimiyetin gerçekleştirilmesi olduğunu” söyledi.
Tecrübenin de gösterdiği gibi eğer bir millet düşmanını tanıyamazsa, düşmanlar o toplumun tüm kademelerine nüfuz eder. Bu yüzden düşmanı tanımak, öncelikli olmalıdır.
