Avrupaİran İslam CumhuriyetiTüm Haberler

İran İstihbarat Bakanı’ndan İngiliz rejimine tehdit!: Bedelini ödeyecekler!

İran İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatib, İngiltere gibi, diğer ülkelerin terör eylemlerini ve güvensizliklerini asla desteklemeyeceklerini belirterek, “İngiltere, İran’ı güvensiz hale getirmek için yaptıklarının bedelini ödeyecek” dedi.

İran İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatib, KHAMENEI.IR’e verdiği demeçte ülkedeki son olayları değerlendirdi.

Hatib, “Son olayları yürütmede Siyonist rejimin, propaganda yapmada İngiltere’nin ve harcamada Suudilerin parmağı olduğu belirgindi. Yozlaşmış Berlin gösterisinde reklam ve çekim için ekipman kiralama ve gazetecilerin katılımı ve yiyecek dağıtımı için imkan sağlama Suudi Arabistan’ın parasıyla yapıldı” dedi.” dedi.

Hatib, “İngiltere gibi diğer ülkelerdeki terör eylemlerini ve güvensizliği asla desteklemeyeceğiz, ancak bu ülkelerde güvensizliği önleme taahhüdümüz olmayacak. İngiltere, büyük İran ülkesini güvensiz hale getirmek için yaptıklarının bedelini ödeyecek” ifadesini kullandı.

Mehsa Amini’nin ölümü bahanesiyle İran’da son dönemde yaşanan huzursuzlukların ortaya çıkması, İran İslam Cumhuriyeti’nin dış düşmanlarının bunu bir fırsat olarak kullanarak İran’ın içişlerine müdahale etmelerine ve olabildiğince fazla huzursuzluğu kışkırtmalarına neden oldu. Son kaos olaylarında Amerika’nın ve bazen Avrupa’nın siyasi liderleri, onlara bağlı medya ve Batı’nın desteklediği düşmanca Farsça yayın yapan medya, araştırılmakta olan trajik bir olayı suiistimal ederek, İran milletinin haklarını savunma sloganıyla, isyancıları ve milletin güvenliğini bozanları desteklemekten çekinmediler.

İran İstihbarat Bakanı Hüccet’ül İslam Seyyid İsmail Hatib, Ayetullah Hamanei’nin Eserlerini Koruma ve Yayımlama Ofisi ile yaptığı görüşmede; ülkede yaşanan son olaylarda uygulamada Siyonist rejimin elinin, propagandada İngilizlerin elinin ve harcamalarda Suudi Arabistan rejiminin elinin açık ve net olduğunu ifade etti. Hüccet’ül İslam Seyyid İsmail Hatib, “İran, İngiltere gibi diğer ülkelerin terör eylemlerini ve güvensizliğini asla desteklemeyecek, ancak bu ülkelerdeki güvensizliği önleme yükümlülüğü olmayacak, bu nedenle İngiltere İran’ı güvensiz hale getirmek için yaptıklarının bedelini ödeyecek sözlerine ekledi.”  İran İstihbarat Bakanı, ayrıca Iran International kanalının İran güvenlik aygıtı tarafından terör örgütü olarak tanındığını belirterek, bu kanalın ajanlarının İran İstihbarat Bakanlığı tarafından aranacağını ve bu terör örgütü ile her türlü iletişimin terör sahasına girmek ve ulusal güvenliği tehdit etmek olarak değerlendirileceğini ifade etti. 

İran istihbarat ve güvenlik teşkilatlarının belgeleri ve delilleri, eğitim kursları düzenlemenin yanı sıra medya ve reklamlar aracılığıyla, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin ve bölgesel destekçilerinin son eylemleri ile  insanların farklı kesimlerini etkilemenin peşinde olduğunu İran’da huzursuzluk ve kaos yaratmak niyetinde olduklarını açıkça  gösteriyor. Bu bağlamda Batı, Arap ve İbrani ekseni medyası, İran’da son dönemde yaşanan kaos olaylarında etnik grupları kışkırtarak ve kaos yaratarak ayrılıkçılık gibi planları izlemiştir. Suudi rejiminin harcamaları ile bu medya çok daha aktif bir şekilde buna odaklanmıştır. 

İran İstihbarat Bakanı’nın Ayetullah Hamaney’in Eserlerini Koruma ve Yayımlama Dairesi ile yaptığı görüşmede bahsettiği gibi ülkede yaşanan son olaylarda Siyonist rejim planları uygulamış, İngiltere planların propagandasını yapmış ve harcamalar ve maliyetleri de Suudi tarafından karşılanmıştır. 

İngiltere’nin ve bu ülkenin medyasının İran’daki gelişmelere ilişkin tarihsel davranışının değerlendirilmesi, İngiltere’nin her zaman iç anlaşmazlıkları ve ihtilafları körüklemek ve İran’ın toprak bütünlüğünü hedef alma konusuna odaklandığını da kanıtlamaktadır. Bu günlerde “İran İnternational “ve “BBC Farsça” gibi kanallar, İran’daki kaos olaylarının yönlendirilmesinde ana roldeydi ve yalanları yayma ve gerçekleri  tersine çevirme yöntemini benimseyerek İran’da huzursuzluğu kışkırtmaya ve muhataplarına  siyasi sistemin çöküş eşiğinde olduğunu aşılamaya  çalışıyordu. 

Bu nedenle, bu medyaların kaos ve isyanları kışkırtmadaki rolüne göre, faaliyetlerini yasal açıdan terör medyası olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda İran İslami İrşat ve Kültür Bakanı Muhammed Mehdi İsmaili de Londra merkezli terörizm medyasına karşı  bir dosya açıldığını belirterek şöyle dedi: ” Yakında  uluslararası hukuki mercilere bu hususta şikayetlerimizi sunacağız.  Bu şikayet  bu kanalların  şiddet içeren faaliyetler ve terörizmi destekleme girişimlerde bulunmaları ile ilgilidir. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir